İsmet İnönü, 24 Eylül 1884 tarihinde, Yıldız Sarı Hafız Mahallesi, Mekke Yokuşu’nda günümüz İnönü Sokağı, 20 Numaralı evde doğmuştur.
Kurtuluş mücadelesi esnasında, Genel Kurmay Başkanlığı sanı üzerinde kalmak koşuluyla Batı Cephesi Komutanlığına Alb. İsmet atanmıştır. Birinci İnönü savaşı Yunanlılarla ilk savaştı ve birçok sorunu çözmüştür. Atatürk’ün İsmet Beye çektiği telgrafta;
“Siz orada yalnız düşmanı değil, ulusun kara yazgısını da yendiniz” şeklinde devam eden saptaması çok önemlidir.
Daha sonra Mudanya Ateşkes Anlaşmasına memur edilen Garp Cephesi orduları kumandanı İsmet Paşa, Mudanya Konferansı ile bir tek kurşun atmadan Trakya’nın sınır meselesi de çözülmüştür.
İsmet Paşa, Lozan konferansı baş delegesi olur. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması, yüzyıllık hesapların görüldüğü diplomatik bir arenadır. Lozan Sevr’in yırtılıp atılması olayıdır ve bizim varoluş belgemizdir.
İsmet Paşa, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 17 yıl, 11 ay, 7 gün ile Cumhuriyetin kurulduğundan günümüze kadar (25 Aralık 2004) en uzun süren Başbakanlık görevini İsmet İnönü yapmıştır.
İsmet İnönü, 11 Kasım 1938 ile 22 Mayıs 1950 tarihleri arasında ülkemizde 11 yıl, 6 ay, 11 gün süre ile Cumhurbaşkanlığı yapmıştır.
İsmet İnönü, 1972’de CHP Genel Başkanlığı’ndan ve Milletvekilliğinden istifa ederek, Cumhuriyet Senatosunun tabii üyesi olarak mecliste bulunmuş ve bu görevi; 25 Aralık 1973 tarihinde ölünceye kadar devan ettirmiştir.
İNÖNÜ MÜZE EVİ
İsmet İnönü’nün babası Reşit Bey, İzmir Adliyesi’nde Sorgu Yargıcı Yardımcısı olarak görev yapmakta olduğu 1884 yılında, şu anda müze olan iki katlı dayısının evinde İsmet Bey dünyaya gelir.
İsmet İnönü “Hatıralar” kitabının 1. cildinin 19–20. sayfalarında İzmir anılarını şöyle anlatır:
“Altı sene, askeri tahsilin yılsonu tatillerini İzmir’de geçirdim. İzmir’e dayımın yanına, sılaya gidiş, benim için bahtiyarlık ve açılıp, serpilme, fırsatı olmuştur. Değirmen Dağındaki küçük, mütevazı, ev, denize karşı, hala bana dünyanın en güzel köşkü gibi görünür. Dinlenirdim, gezerdim. Fransızca gazeteler okur, memleketimin dört köşesinde fevkalade bir olay varsa, onu öğrenir takip ederdim. Nihayet, gelecek sene dersleri için biraz hazırlanır, bazen dil dersi de alırdım. Küçük dayım doktordu, edebiyat meraklısıydı. Onunla beraber bulunmak da bana zevk verirdi. Bizim nesil, açık ve kapalı edebi eserlere ve hareketlere düşkündü. İstanbul’da ve İzmir’de yasak olan bütün edebi eserleri, taşbasması olarak, köşe başlarından satın alırdık. İstediklerimizi İstanbul’da Tünel başında satılan eski kitaplar arasında çok zaman bulurduk. İzmir, bu nedenle on üç ila yirmi iki yaşlarımda benim başlıca sevgilim olmuştur. On altı sene sonra büsbütün başka şartlar içinde İzmir’e girdiğim zaman, türlü duygularım, arasında sevgiliye kavuşmak heyecanı ayrıca yer alıyordu.”
24 Temmuz 1999 – İnönü Müze Evi’nin açılışı, Özden Toker konuşma yapıyor.
İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanlığı yıllarında o zamanki İzmir Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz tarafından, evde oturan iki kız kardeşten belediye adına satın alınmıştır. İlk onarımdan sonra evde köklü bir restorasyon gerektiği için Kültür Bakanlığı, Konak Belediyesi ve İnönü Vakfı tarafından yapılan çalışmayla, 24 Temmuz 1999 günü ziyarete açılmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce 9 Eylül 2000 tarihinde İnönü Sokağı adını verilmiştir.
Her 25 Aralık’ta İsmet Paşa’yı, doğduğu evde anarız. 25 yıldır anma töreninde görev alırım, son on yıldır anma törenini onun adına yakışır bir şekilde, Konak Belediyesi ev sahipliğinde yaparız. Işıklar onunla…
Ahmet Gürel
Atatürk Araştırmacısı
GÜNDEM
09 Ekim 2024SPOR
09 Ekim 2024GÜNDEM
09 Ekim 2024SPOR
09 Ekim 2024SPOR
09 Ekim 2024GÜNDEM
09 Ekim 2024GÜNDEM
09 Ekim 2024