İzmir’in turistlerin en uğrak yerlerinden olan Çeşme ilçesinin dünyaca ünlü Aya Yorgi Koyu’nda Hazine arazisinde izinsiz yapılan inşaatın protesto edildi. Hem arkeolojik hem de doğal sit alanı olan bölgeyi kapatarak ağır iş makineleriyle tarih eser ve endemik bitkilere zarar verenlerin durdurulmasını isteyen çevreciler, “Aya Yorgi’de katliam var” diyerek bölgede bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
TİME DERGİSİ’NİN LİSTESİNE GİRMİŞ BİR BÖLGE
Aya Yorgi Koruma Platformu adına basın açıklamasını okuyan Avukat Seher Gacar, “Biz bugün burada bir çağrıda bulunmak için toplandık. Anayasa dediğimiz toplumsal sözleşme ile her bir karışında vatandaş olarak hakkımız bulunan memleketimizin toprağını, suyunu, havasını, bil cümle doğa ve kültür varlığını koruma sorumluğunu alan devletimizi, merkezi ve yerel idarelerimizi bu sorumluluklarını yerine getirmeye çağrı için toplandık. Burası Aya Yorgi. Time Dergisi tarafından ‘Dünyada Görülmesi Gereken 100 Yer’ arasında gösterilen, Neolitik çağdan bu yana insanların yaşam alanları olmuş, binlerce yıllık uygarlıkların izlerin taşıyan ve aynı zamanda ardıç, sakız ve zeytin ağaçlarının yuvası Aya Yorgi” diye konuştu.
Yurttaşlar bölgeye girerek tahribatı gözler önüne serdi
“BÖLGE BİNLERCE YILDIR BÖYLE BİR BARBARLIK GÖRMEMİŞTİR”
Çeşme sahillerinde mahkeme kararıyla yıkılması gereken 5 adet işletme olduğunu söyleyen Seher Gacar, “Sermayeye teslim edilen Aya Yorgi de halkın para vermeden özgürce denize girebileceği 1 metre yer kalmadı. Geçtiğimiz yaz sahillerin talanına dikkat çekmek için Çeşme’de, Urla’da, Karaburun’da eylemler yapıldı. Bir tek Gücücek Koyunu plaj işletmelerinin talanından koruyabildik. Onun dışında değişen hiç bir şey olmadı, tek bir işgalci işletme kapatılmadı, tek bir işgal sonlanmadı, Kıyı Kanunu’na, Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na, İmar Kanunu’na aykırı sahillerdeki tek bir kaçak yapı yıkılmadı. Gerekçe aynı; ‘teknik imkânsızlık’. Çeşme sahillerinde resmi verilere göre yıkım kararı kesinleşmiş 5 adet işletme var. Yıkılmıyor, yıkılamıyor. Devletimiz yol, baraj, hastane, toplu konut yapabiliyor ama doğayı katleden, vatandaşların anayasal haklarını gasp eden işletmelerin kaçak yapılarını yıkamıyor, işgaller sonlandıramıyor. Evet Aya Yorgi’de de kıyılar ticari işletmelerin istilası altında. Bu da yetmedi şimdi de doğal doku kazınarak, neolitik çağdan kalma tarihi eserler, seramikler kepçe ve dozerlerle parçalanarak, ağaçlar köklerinden sökülerek yeni bir plaj alanı yaratılmaya çalışılıyor. Üstelik arkeolojik Sit alanında, üstelik Doğal Sit alanında, üstelik kamuya, size bize ait alanda. Neolitik çağdan yani cilalı taş devrinden beri insan yaşamının olduğu bu bölge sanırız ki binlerce yıldır böyle bir barbarlık görmemiştir” ifadelerini kullandı.
“100 KAMYON KAZI YAPANLAR İFADE VERİP SERBEST KALDI”
Endemik bitkilere ve zeytin ağaçlarına zarar verildiğini belirterek sözlerini sürdüren Gacar, “Binlerce yıl burada saklanabilen amorf seramikler parçalanıp moloz diye atıldı. Sakız, zeytin, ardıç, kekik gibi bir çok endemik bitki türünü barındıran bu alan, olduğu gibi kökünden kazındı. Yüzey toprağı oyularak arazinin kodları değiştirildi ve buradan çıkan tüm hafriyat denize döküldü ve böylelikle hem deniz canlılarının yaşam alanları tahrip edildi hem de kıyıda çamur ve tozlanmaya yol açacak toprak yığını oluşturuldu. Kıyılardaki işgal ve kaçak yapılara gösterilen örtülü müsamaha, bunun yanında cezalardaki yetersizlik rant için doğaya ve kültür varlıklarımıza gözünü kırpmadan kıyan bu insanlara cesaret veriyor. Bugün sıradan bir vatandaş üzerinde bulunduğumuz alanda kazma kürekle 1 metre çukur kazsa tutuklanır zira 2863 sayılı yasanın 74 maddesi tutuklanmayı gerektiren katalog suçlardandır, Amma velakin ağır iş makineleri ile 100 kamyon kazı yapanlar ifade verip serbest kaldı” dedi.
“AYA YORGİ İÇİN ADALET İSTİYORUZ”
Çeşme Belediyesi ve Çeşme Müze Müdürlüğü bölgeye gelerek tahribatı tutanak altına aldığını ifade eden Seher Gacar, “Üç ay geçti. O tarihten bu yana, bu kıyıma karşı kıyı kanunu 13 madde uyarınca yetki ve sorumluluğu olan belediye ve diğer kamu kurum ve kuruluşları sürekli olarak evrak düzenliyor, karar alıyor. Kurumlar kararlarını ala dursun buradaki kıyım durmuyor. Bu kez, arkeolojik sit alanında, vatandaşların kullanımına açık sokağa sürgülü demir kapı yapıldı, alanın etrafı çitle çevrildi, süs bitkileri getirildi. Düşünün eli silahlı bir katil, hedef almış, cinayet işleyecek, görüyorsunuz. Tutanak tutulup cinayet işleme deniyor. Sonra bekliyoruz, önce bir ateş etsin, ateş ediyor, öldürüyor… Bir devlet büyüğüne hakaret etse alacağı cezadan az bir ceza ile salıveriliyor. İşte Aya Yorgi de olan ve devamında olacak olan bu. Siz müdahale etmezseniz biz mücadele etmezsek olacak olan bu, gelecek nesillere bırakacağımız bir miras daha tamamen yok olacak. İstiyoruz ki bu kez süreç farklı olsun, Aya Yorgi evraklarda kalmasın buradaki kıyım bir an evvel durdurulsun, sorumlular en ağır ve caydırıcı şekilde cezalandırılsın. Toprağımızı, suyumuzu, havamızı, bil cümle doğa ve kültür varlığımızı emanet ettiğimiz devletimizden, merkezi ve yerel idarelerimizden, emanete sahip çıkmalarını, Aya Yorgi’yi korumalarını, bu kıyımı yapanların hak ettikleri cezayı almalarını istiyoruz. Doğa için, Aya Yorgi için adalet istiyoruz!” şeklinde konuştu
GÜNDEM
11 Aralık 2024SPOR
11 Aralık 2024GÜNDEM
11 Aralık 2024SPOR
11 Aralık 2024SPOR
11 Aralık 2024GÜNDEM
11 Aralık 2024GÜNDEM
11 Aralık 2024